top of page

MELEK DE BİZİZ ŞEYTAN DA... 
/
Cellat ve Kurbanlar Üzerine
/

gelişkin bir akılla, şişkin bir cüzdan aynı insanda olabilir ve iyi durabilir... ne var ki gelişkin bir akıl, şişkin bir cüzdan ve gelişkin bir vicdan aynı insanda olmaz, eğer olursa o çatışma insanı çıldırtır...

o nedenle vicdanı en gelişkin olması gereken olan sanatçıda para olmaz, bazen akıl da... ama kuşkusuz sanatçının da yaratılış ucubesi vicdansızı vardır. herhalde en talihsizi de odur.

Sait Faik Abasıyanık’ın çok ünlü bir öyküsü vardır: “dülgerbalığı” diye... sevdiğiniz birisiyle sorununuz oluşuyorsa bulup mutlaka okuyun: bazen bizizdir, insanları kötü yapan. 

tek güzellik üretemeyiz belki ama, vardır o yeteneğimiz, en masumları, hatta özellikle masumları bulur bir canavara çeviririz... potansiyeli olduğunu gördüğümüzden değil, nerde bizde o göz, taşıdığı, tepkisinin en az olacağını düşündüğümüzden…. daha ötesi bize duyduğu sevgi ve saygıdan susanı korkak, ne denli yalancı ve menfaatine bezirgan olduğumuzu yüzümüze vurmayanı ahmak...saymaz mıyız?

yeniden bakmalı... 

en küçük kuşkumuz varsa kırmalı o kadim aynayı. çünkü görmezseniz hayat sizi çok daha fena kıracak bir geleceğe santim santim o aynanın güdümünde sürüyor. 

melek de biziz, şeytan da...

kurban da biziz, cellat da...

5 Ekim 2012

bottom of page