top of page
araf

araf

ARAF'TA / ŞENOL YAZICI * BATI bir idealdi... İyi düşünceydi… Yorgun, yoksul, yıkık ülkeye moral olacak, diriltecek bir model gerekliydi, erişmeyeceği çalışacağı bir ideal... Gavur mavur diyorsun ama… o değil, BATI BATI... Hani, hayranlık uyandıran, hayran olamıyorsan diz çöktüren akıl, bilim, fen, sanat, uygarlık, insan hakları... Var ya onlar... Yoksa ne işimiz var dinleriyle, insanlıklarıyla, herkesin ki kendine,  elbet bizimki en iyisi... Öğrenemeyiz de… Öğrensek de bozar bizi

BAYRAM

BAYRAM

... BİZ KIRIK ÇOÇUKLARDIK! BAYRAMLARI DA SEVMEZDİK! dur hele… derin bir oh çekip, sonra kenara çekilip de, işte nihayet evrensel doğru, deyip arınamazsınız… biz aslında sizin bin yıl yansanız arınamayacağız günahlarınızdık… haksızlığınıza,yanlışınıza,egonuza, ötekileştirdiğinize…kemiğe dayanan bıçak, intiharına İSYANDIK. eskiden, hani yalınayak ateşin üstünde yürüdüğümüzde, hani saçının ucundan tırnağına dek isyan kesildiğimizde, hani bir devir çarpacak duvarlar arayan devrimcilerken...

MELEK DE BİZİZ , ŞEYTAN DA

MELEK DE BİZİZ , ŞEYTAN DA

tek güzellik üretemeyiz belki ama, vardır o yeteneğimiz, en masumları, hatta özellikle masumları bulur bir canavara çeviririz... potansiyeli olduğunu gördüğümüzden değil, nerde bizde o göz, taşıdığı, tepkisinin en az olacağını düşündüğümüzden…. daha ötesi bize duyduğu sevgi ve saygıdan susanı korkak, ne denli yalancı ve menfaatine bezirgan olduğumuzu yüzümüze vurmayanı ahmak...saymaz mıyız?

hayatın pardonu yok

hayatın pardonu yok

maviADA 2006 GÜZ

"Bizi Sizin Sessizliğiniz Öldürüyor"

"Bizi Sizin Sessizliğiniz Öldürüyor"

Biri çıksa bir akil adam, bizden ilerde olsa, ama bizi küçümsemese, düşünse yerimize, konuşsa çatır çatır, teşhisi koyup reçetelendirse hayatımızı, dili dilimize benzese, dini dinimize, başkaldırsa kavgaya dursa, azıcık da kazansa… biz izlesek öyle, baktık ki kazanıyor, takılsak peşine, göklere çıkartsak onu…

orhan pamuk;garip bir algı opera...

orhan pamuk;garip bir algı opera...

Orhan Pamuk, Garip bir Algı Operasyonu ve Doğan Ödülü…            Şenol Yazıcı Nobelli yazarımız Orhan Pamuk, Doğan Vakfı'nın ödülünü de aldı. Şaşırdınız mı? Niye ki?  Nobel günlerinde Hürriyet gazetesinde Orhan Pamuk'la ilgili yazılanlar mı aklınıza geldi?.. Daha neler, burası Türkiye... Burada hiçbir yerleşik siyaset, tavır ve ilke on yıldan fazla yaşayamaz... HEM TAVIR İLKE, SİYASET, TUTARLILIK  NE Kİ? Altyapısı olan, evrensel paydası bulunan, bilinçle edinilmiş kazanımlar olsalar belki.

Hayat En Çok Hüznüyle Anlamlıdır

Hayat En Çok Hüznüyle Anlamlıdır

Julio Iglesias

Özgecan Cinayeti ve Kadın İnfazı

Özgecan Cinayeti ve Kadın İnfazı

KADINLAR HER TOPLUMUN İNSAN YARATMA, YETİŞTİRME, RUH OLDURMA ATÖLYELERİ... . BİZ NEYSEK, ONLARIN ESERİYİZ ASLINDA.. Bir başka deyişle , cinsiyetimiz farklı da olsa gerçekte ruhumuz kadınlarımız kadardır. . O zaman son olaylarda canilere öngördükleri cezalardaki dudak uçurtan yaratıcılığa sevinmek mi gerekecek şimdi?

ilgisi yok ama...

ilgisi yok ama...

BAYAN mı KADIN mı?

BAYAN mı KADIN mı?

Bazı devrimler gibi toplumsal yapıya fazla geldi BAYA ya da gelmiş gibi gösteriliyor. Her cümlesine YAHU, ULAN... ekleme rahatlığını terk etmek istemeyen bize NEZAKET de hep fazla gelmiştir. SAYIN ciddi mesafe koyan, ancak soyadıyla kullanılırsa yerine oturan ön adlandırma, duygusal medcezirleri hayli yüksek toplumlarda uyacak gibi değildi. Mecliste bile yerleşemedi. Küfürden önceki etkiyi artıracak rampaya döndürüldü.

KALANDAR

KALANDAR

Masal Çağında Yılbaşı Zigana’nın doruğundan aşağılara, vadiye hiç durmadan esen ince yel derinlerden yükselen, yukarılarda yığılıp gelin tacı olmuş sisi dağıtmaya yetmezdi. O ince yel, akşama doğru dağları tarayan solgun günün ışıkları azalıp, gökyüzü bulutlarla kararınca, bir kıyamet gürültüsüne dönüp kar yüklü ormanlardan aşağıya akar, her biri feri sönmeye yüz tutmuş ateş böcekleri kadar aydınlığıyla karanlığa fısıldayan köyün üstüne bütün gücüyle yüklenirdi. devamı için>>>

2014 Giderken

2014 Giderken

Bakma kızaklı, geyikli, karlı Coca Cola sembölü haline, aslında eşekli, çocuk sevgisiyle tanınan Anadolulu hemşerimiz olan Demre'li Noel Baba'yı sen ne dersen de seviyorum. Gavur icadıymış, olsa ne yazar da hiç de değil, Hristiyanlıktan önce pagan Sezar'ın Temmuz ayına adını verme sevdasından icat ettiği takvimi ve yılbaşını da seviyorum... Sana ne oluyor peki?

yavuz bingöl'ün garip talihi

yavuz bingöl'ün garip talihi

şimdi güz

şimdi güz

Şenol Yazıcı Şimdi GÜZ ... Bir yanında çoğalarak ebediyete uzanmaya kararlı tohum dolu NAR, bir yanında kendi CENAZESİNİ kendi müziğiyle taşıyan SARARAN bir çınar YAPRAĞI… Mevsim GÜZdür. ..Hayranlıkla bakarken dehşetle algılarsınız ki, olmaz dediğiniz olmuş; SİZ de artık O'sunuz.

geziPARKI

geziPARKI

gezi parkı kantarın topuzu devamı

tarihi sevmeli

tarihi sevmeli

TİMES dergisi bugüne değin yer alan kapaklarından seçtiklerini yeniden yayımladı geçenlerde. Başta Atatürk'ü konu alan 1923 tarihli sayısının kapağı vardı. İnsan tarihi düşününce kaygılanıyor, HAYIRDIR? ...devamı için

BİR ECEVİT ARANIYOR

BİR ECEVİT ARANIYOR

devamı için

bir büyük düş ustası

bir büyük düş ustası

Cengiz Aytmatov Bir Büyük Düş Ustası devamı için

Ezber Bozmak

Ezber Bozmak

Kim ne derse desin, bir edebiyat şaheserini belirleyecek ölçütlerden en sonuncusu bile, yazının vazgeçilmezi olan yazın ve noktalama kurallarına uygunluk değildir. devamı için

duvara çarpmak

duvara çarpmak

hepsi kaza değildir, bazen çarpacağımız duvarı kendimiz yaratırız. ..devamı için

İnce Mehmet de Artık Yok!

İnce Mehmet de Artık Yok!

... İşte o ışık Yaşar KEMAL'dir... Dünya durdukça Türkçe'nin üstünde dünyanın en uzak köşesinden görülebilecek kadar engin parlayacak... Haksızlıkların, talihsizliklerin yakarak büyük yaptığı bir Kürt çocuğu bin yıl sonra dünyanın tüm çocuklarına Türkçe efsaneler anlatacak... Hala Kürt, Türk diyenlere bile...

eşsiz bir saltanat

eşsiz bir saltanat

bana kalsa eşsiz bir saltanatım var ama... ,,,devamı için

Aşk Üzerine Aykırı Düşünceler

Aşk Üzerine Aykırı Düşünceler

Mademki insansınız, en büyük düşmanınızı yaratmaya mecbursunuz demektir; seveceksiniz. ...devamı için

3.KANAT:

 

Günlük olayların izdüşümü, belki  açıklaması, yanıtı, bıraktığı iz, bir tepki ya da  yorumu... biçiminde kaleme alınan  bazıları olgunluğa ulaşmışsa da bir bölümü sonlandırılıp bir yazıya dönemeden konmuş, yani  hoşgörü isteyen, ama ilginizi kesinlikle çekecek  notlardır. 

 

bottom of page