TOPLANTI İSTANBUL'DA YAPILMIŞTI.
Tartışmaların odağında olan ve 'İstanbul Sözleşmesi' olarak bilinen Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi 1 Mayıs 2011'de iSTANBUL'da imzaya açıldı.
Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi ya da bilinen adıyla İstanbul Sözleşmesi, 45 ülke ve Avrupa Birliği tarafından imzalanan, kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddeti önleme ve bununla mücadelede temel standartları ve devletlerin bu konudaki yükümlülüklerini belirleyen Avrupa Konseyi tarafından hazırlanan uluslararası insan hakları sözleşmesidir.
SÖZLEŞMEYE İLK İMZA KOYAN ÜLKELERDEN BİRİDİR TÜRKİYE.
Sözleşme meclis tarafından da onaylanıp kanun haline getirildi.
Sözleşme, Avrupa Konseyi tarafından desteklenmektedir ve taraf devletleri hukukî olarak bağlar. Sözleşmenin dört temel ilkesi; kadına yönelik her türlü şiddetin ve ev içi şiddetin önlenmesi, şiddet mağdurlarının korunması, suçların kovuşturulması, suçluların cezalandırılması ve kadına karşı şiddet ile mücadele alanında bütüncül, eş güdümlü ve etkili işbirliği içeren politikaların hayata geçirilmesidir. Kadına karşı şiddeti bir insan hakkı ihlali ve ayrımcılık türü olarak tanımlayan, bağlayıcı nitelikte ilk uluslararası düzenlemedir. Tarafların sözleşme kapsamında vermiş oldukları taahhütler, bağımsız uzmanlar grubu GREVIO tarafından izlenmektedir.
O SÖZLEŞME CUMHURBAŞKANI TARAFINDAN BİR KARARNAMEYLE KALDIRILDI
Uluslararası hukukta kadına karşı şiddeti ya da ayrımcılığı yasaklayan pek çok uluslararası düzenleme bulunmakla birlikte, İstanbul Sözleşmesi kapsamı ve oluşturduğu denetim mekanizmasıyla ayırt edici bir özelliğe sahipti. Sözleşme, kadına yönelik şiddet ve toplumsal cinsiyete dayalı ayrımcılık konularında o güne kadar yapılmış en kapsamlı tanımlara yer veriyordu.
Sözleşmenin etkin bir şekilde uygulanması halinde kadına karşı şiddetin ve kadın cinayetlerinin önlenebileceği ifade edilirken, sözleşmenin "aile yapısını bozduğu", "toplumu yozlaştırdığı" gibi iddialarla feshedilmesini isteyenler de bulunuyordu. Eşcinselliğe özendirdiği ve AB fonları doğrultusunda Türkiye'de yürürlüğe girdiği girdiği gibi iddialarla hedef gösterilen meclisin onayladığı İstanbul Sözleşmesi, 20.03.2021'de bir KARARNAMEYLE yürürlükten kaldırıldı.
Şimdi gündem İSTANBUL SÖZLEŞMESİ... SÖZLEŞME yürürlükte olduğu halde aşağı yukarı her gün bir kadın öldürülen ülkemizde, ancak bir kadınla sağlam bir bütün olabileceğini bir türlü algıyamayan bu erkek egemen anlayışta tartışılan sahipsizleşen kadına ne olacağı değil, meçlis tarafından onaylandığı için bir kanun hükmünde olan SÖZLEŞMEnin bir kişi tarafından kararnameyle kaldırılmasının yasal olup olmadığı...
Görünen hala "KADININ ADI YOK".
Sözleşmeyi imzalayan, meclise onaylatan AKP, 10 yıl sonra kaldıran AKP...
O SÖZLEŞMEYİ HİÇ MERAK EDİP OKUDUNUZ MU?
BİZE UYMAYAN, AHLAKIMIZI BOZAN NERESİ VARDI?..
Comments